27 Nisan 2014 Pazar

Günah çıkarma ya da devrimci hareket

İnternet herkesin evine ve cebine girdi. Medya hiç olmadığı kadar küçülerek genişledi. Teknolojik bu gelişmeler beraberinde yeni tartışmaları da getirdi. Sosyal hareketler internetten örgütlendi. Fakat neredeyse hiçbir zaman bunun sokağa yansıması aynı oranda olmadı. İletişim uzmanları yaşadığımız çağın postmodern bir hastalığı olduğunu öne sürdü: Kliktivizm. Peki bu "hastalık" sadece insanları tembelleştirdi mi? Ya yıkılan baskıcı rejimler?..

"Kliktivizm", 2010 yılında The Guardian gazetesi yazarı Micah White'ın ürettiği bir kavram. White'a göre insanlar sosyal medya üzerinden örgütleniyip baskıcı rejimleri sona erdirebiliyor. Yine White'a göre Arap Baharı bunlardan en önemlisi.


The Guardian yazarı dijital eylemciliğin faydalarından bahsediyor. Ancak ondan tam 15 yıl önce yine benzer bir tanım yapılmış ver dijital eylemciler için "tembel" sıfatı uygun görülmüştü. 1995 yılında Dwight Ozard ve Fred Clark, Köşetaşı Festivali'nde "slaktivizm" diye bir kavram kullandılar. Kavramlarını da "durduğu yerden dijital eylem desteklemek" olarak açıkladılar. Kelimenin kökeni, slacker (tembel) ve actism (aktivizm) kelimeleri olarak gösterdiler. 2 kelime bir araya geldi. Ortaya "slaktivizm" kavramı çıktı.

O günden bu yana da slaktivizm kavramı eylem ve protestolara fiziksel olarak katılmayan ama durduğu yerden internet üzerinden yazı yazarak bu eylemlere destek verenler için kullanıldı.

İnternet kullanıcıları kimilerine göre tembel kimilerine göre devrimci oldu. Fakat yine internet sayesinde bedensel engelleri nedeniyle sokak eylemlerine katılamayanlar sosyal kampanyaları internet üzerinden destekledi. Kampanyalar çığ gibi büyüdü. Bu büyüme her zaman sokakta bekleneni yaratmadı. Kimi zaman oluşan toplumsal hareketlilik sabun köpüğü gibi bir anda yok oldu.

Kliktivistlerle slaktivistler arasında farklar olduğu da ortaya atıldı. Kliktivistlerin diğer gruba göre daha sistemli ve örgütlü oldukları gözlemlendi. Genel olarak kliktivizmin, slaktivizmi içine kapsıyan bir kavram olduğu tanımlandı.

Bağımsız medya rolü

Greenpeace gönüllüsü Uygar Özesmi ise kliktivizmin yanlış yorumlandığını ifade ediyor. Klikleyen insanların aslında bağımsız bir medya görevi gördüğünü söylüyor. Özesmi, kliktivistler sayesinde insanların her şeyden haberdar olduğunu, eylemlere katılmasalar bile diğer insanlara yaşananların duyurulmasında önemli bir yerleri olduğunu söylüyor. Bu tür mecraların da önünün kesilmemesi gerektiğini düşünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder